Atölye:
DİJİTAL AKTİVİZM ATÖLYESİ |
14 - 15 Aralık 2013 / 10:00 - 18:00
Tütün Deposu
Konuklar: Ahmet Şık, Ali Rıza Keleş, Andreas Treske, Ceren Sözeri, Ege Berensel, Emel Gülcan, Erkan Saka, Fatih Pınar, Gökhan Ahi, Orkut Murat Yılmaz, Özlem Sarıyıldız, Seray Genç, Direnişteyiz.org, Çapul.tv, Gezi Radyo, Kamera Sokak, Matchbox Video Collective, Naber Medya, Ötekilerin Postası, Videoccupy, 140 Journos
5. Hangi İnsan Hakları? Film Festivali kapsamında 14-15 Aralık tarihlerinde Gezi'nin esini ve deneyimiyle Dijital Aktivizm Atölyesi gerçekleştireceğiz.
Atölyenin birinci gününde medyamızın hal-i pür melali, dijital aktivizm, yurttaş gazeteciliği, sosyal medyanın toplumsal mücadeleler bağlamında kullanımı, video-eylem, hacktivizm, internet sansürleri ve gözetim toplumu mekanizmaları ve konunun hukuki boyutu gibi meseleler üzerinde düşünce alışverişinde bulunacağız. Aktivist dostlarla buluşup sokakla dijital âlem arasında gidip gelen deneyimlerimizi paylaşacağız.
Atölyenin ikinci gününde de uzmanından derslerle kamera kullanımı; kurgunun ana ilkeleri; canlı yayın yapma; internette güvenli dolaşım ve anonim kalma hakkımızı kullanma pratikleri yapacağız.
Not: Atölyeye katılım için lütfen başvuru formunu doldurarak 10 Aralık 2013 tarihine kadar atolye [at] documentarist.org adresine mail atınız.
Söyleşi: Ophir Levy
BELLEK OLUŞTURMA VE DÖNÜŞTÜRME SÜRECİNDE BELGESELİN ROLÜ |
14 Aralık 2013, Cumartesi, 16:00
Cezayir Salonu
Moderatör: Nora Şeni
“Acı ve Merhamet” (Le chagrin et la pitié) filminin özel gösterimi vesilesiyle; Ophir Lévy İkinci Dünya Savaşı’nın sonundan günümüze kadar Fransa'da sinemanın ve özellikle belgesellerin Shoah hakkındaki toplumsal hafızayla ilişkisini irdeleyecek. Belgesellerin bu hafızanın oluşmasına ve dönüşümlerine yalnızca tanıklık etmekle kalmadığnı, 1970'li yıllardan itibaren Shoah temasına gittikçe görünürlük sağladıklarını, Yahudi soykırımı belleğinin oluşmasındaki ve dönüşümlerindeki rollerini, toplumsal belleğin kamusal bir nitelik kazanmasındaki ve hafıza politikaları oluşumundaki etkilerini anlatacak.
Ophir Lévy felsefeci ve eleştirmen; Paris III Üniversitesi’nde estetik ve sinema tarihi dersleri veriyor, Positif, nonfiction.fr gibi dergilerde yazıyor. Doktora tezinde güncel sanatın yaratıcılığında Shoah hafızasının rolünü irdeliyor.
Bu etkinlik, "Fransa'da Sinema ve Shoah" programı çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
|
Gösterim ve Sohbet:
REMAPPING EUROPE “GÖÇ HİKAYELERİ” |
14 Aralık 2013 Cumartesi, 15:00
SALT Beyoğlu
Türkiye, İspanya, Polonya ve İngiltere’de yaşayan genç medya sanatçıları, “Remapping Europe” adlı araştırmacı sanat projesi kapsamında (önceden yaratılmış görsel-işitsel materyalleri bir araya getirererek ve “karıştırarak”) ortaya koydukları “re-mix” videoları aracılığıyla, göçmenlere dair var olan baskın imgeleri ve anlatıları yeniden gözden geçiriyor, araştırıyor, değerlendiriyor; sonuçta Avrupa’yı görsel, coğrafi ve zihinsel olarak yeniden tasarlıyor ve hayal ediyorlar. Remapping Europe “Yaratıcı Remix Atölyeleri” kapsamında hazırlanan videolardan 75 dakikalık bir seçki, bu gösterimde izleyicilerle buluşacak; gösterimin ardından videoların yaratıcılarıyla yapılacak bir sohbet yer alacak.
Remapping Europe, gençler ile çalışan, belgesel ve diğer medya yapımlarını destekleyen bağımsız kültürel kuruluşların oluşturduğu uluslararası bir ortaklık ağı olan Doc Next Network’ün ve Türkiye’deki partneri MODE İstanbul’un projesi. Proje aktiviteleri, yaratıcı remix atölyeleri dışında, genişletilmiş eğitim için yeni yöntemler ortaya koymaya yönelik farklı çalışmalar, herkesin kullanımına açık bir medya koleksiyonu, bir araştırma yayını ve bir seminer içeriyor.
GÖSTERİLECEK FİLMLER:
Nasıl Göçmek İstersiniz?, Fatih Bilgin, Türkiye, 3:38
“Göçme özgürlüğü kutsaldır.” Bu remix videosu, göç için hazırlanmış hayali bir kamu spotu. Herkese keyifli göçler diliyoruz!
Mutluluk Birliği (Zjednoczeni w Szczęściu), Ewa Kalinowska, Polonya, 5:02
Polonya'nın Avrupa Birliği ve Schengen Bölgesi'ne kabulü sırasında politikacıların yaptığı konuşmaları filminde birebir kullanan sanatçı, Polonya'nın Avrupa Birliği'ne kabulünden sonra kendisini bir anda birliğin Doğu sınırında bulan Ukrayna'nın bu durumdan nasıl etkilendiği ile ilgili basit ve direkt sorular soruyor.
Geçiş (Tránsito), David Gallardo, İspanya, 6:09
Andrea sizi bir hayvana dönüştürerek sınırı geçmenize yardım eden bir süper kahraman. Bazen bir penguene dönüşürsünüz, bazen bir file. Sınırı geçtiğinizde ise yeni ülkenizde bir yıl boyunca bu hayvan olarak yaşamak zorundasınız. “Geçiş”, farklı ülkelerden gelen ve Andrea'dan yardım isteyen dört kişinin hikayelerini anlatıyor.
İlk Adımlar (Pardon+Lütfen), Cedoux Kadima, İngiltere, 2:58
Cedoux Kadima, İngiltere'ye ilk geldiğinde tek kelime İngilizce bilmiyor, konuşulanlardan anladığı birkaç kelime ile Londra'da yolunu bulmaya çalışıyordu. Film, izleyiciye Cedaux’nun bu ilk deneyimlerine şahitlik etme fırsatı veriyor.
Gurbet Kenti (Gurbet City), Mehmet Sami, Türkiye, 3:18
Korkmadan yürümek, dimdik durmak ayakta ve devam etmek. Bir yolu olduğunu bilmek, ama bütün yollardan bir haber yürümek. Dünyanın gailesine aldanmadan, sırtlanıp bavulunu yollara koyulmak, sonrada neden kayboldum diye sormak...
İçerde (Interna), Maria Jesús Valenzuela, İspanya, 7:36
Fiziksel ve varoluşsal bir gereksinim olarak mekan kavramını sorgulayan film, evlerde yardımcı olarak çalışan biri Bolivyalı, biri Kolombiyalı, biri Ermeni üç kadının tecrübe ve hatıraları üzerinden izleyiciye, bu kadınların hapsedilmişlik duygusu, sahip olduklarını düşündükleri mekan ve bu mekanın aslında başkasına ait oluşu arasındaki tezatlığı gösteriyor.
Kiralık Yabancı (Cudzoziemiec do Wynajęcia), Agnieszka Małek, Polonya, 2:11
Bu video hayali bir tele-alışveriş spotu. Fakat içinde elektrik süpürgeleri yerine yabancılar var. Sanatçı, göçmenlerle çalışan organizasyonlardan esinlenmiş. Medya zaman zaman yayın akışını doldurmaya yönelik konular bulmak için onlarla bağlantıya geçiyor. Göçmenler haberlerin bir parçası olarak görülüyor, kültürleri egzotik bir merak uyandırıyor ve gerçek problemleri neredeyse tamamen gözardı ediliyor.
Kanıt (Dowód), Alicja Plachówna Vasilewska, Polonya, 6:04
Kocanız çayını şekerli mi içer? Karınızın diş fırçasının rengi nedir? Karınız yatağın hangi tarafında uyur? Alicja Plachówna bu soruları gecenin ortasında bile hiç zorlanmadan cevaplayabiliyor. Makedonyalı kocası Boyan da işte bu sebepten Polonya'da kaçak durumda değil. “Kanıt” bu aşk imtihanı hakkında bir yandan eğlenceli, bir yandan da üzücü bir hikaye anlatıyor.
Sessiz Gezi 89, Enes Uysal, Türkiye, 5:48
Bu video, Zivkov döneminde Bulgaristan’da yaşanan göç hakkında bir remix. Bu göçe sebep olan zorunlu isim değişikliği politikası videonun altyapısını oluşturuyor ve konu bu değişiklik ile kimlik meselesi üzerinden ilerliyor.
Cinnet, Osman Yüksel Bayram, Türkiye, 5:00
“1948'de İsrail'i oluşturan 500 Filistin köyünden 400 tanesi yıkıldı.” Film, zorla yerinden edilen bir milletin benzer bir uygulamayı başka bir millete yaşatması sonucu ortaya çıkan durumu inceliyor.
Zorunlu Göç, Gülten Okçuoğlu, Türkiye, 3:01
“1990’lı yıllarda bir milyon beş yüz bin Kürt yaşadıkları köylerin yakılmasıyla zorunlu göçe maruz kaldı”. Film, devletin bu duruma sebep olan eylemlerinin 2000'li yıllara kadar çoğunluk tarafından desteklenmesi ve bir gurur kaynağı olarak görülmesi hakkında.
Tarlabaşı’nı Nasıl Bilirsiniz?, Melis Göker, Türkiye, 5:21
Bu remix videosu Tarlabaşı’nda bugün yaşanan zorunlu tahliyelerin tarihi arka planını gösteriyor ve 1950’lerde gayrimüslimlerin bölgeyi terk etmek zorunda bırakılmasından itibaren Tarlabaşı’ndaki göçün hikayesini anlatarak esas sebebin ekonomik olduğunu ortaya koyuyor.
Araf (Limbo), Hamid Reza Rajaby, İngiltere, 2:05
“Araf” stop-motion ile arşiv videolarını bir araya getirirken kişisel yansımalar üzerinden Avrupa’da yaşayan birçok göçmenin durumunu araştırıyor. Arafta kalmak gelecekle ilgili plan yapamamak anlamına geliyor çünkü o geleceğin nerede olacağını bilmek imkansız.
Evler Arasında, Hande Zerkin, Türkiye, 5:48
Hayatı boyu farklı ‘ev’ler arasında kalmış Aysima deneyimini şu cümlelerle özetliyor: “İnsanlar, evin doğduğun yerdir veya annenin ve babanın yaşadığı yerdir, diyorlar. Benim için ev, güvende ve özgür hissettiğim yerdir. Kendim olabildiğim yerdir.”
Dans Edeceğim Pegao (Me Voy a Bailar Pegao), Ellavled Alcano, İspanya, 5:52
Son Papa, 16. Benedict, bir tele-alışveriş reklamına hazırlıksız yakalanması sonucunda işinden istifa eder. Kikiriwiki'lerin konukseverliğinin tadını çıkartırken yaşamının kalan günlerini yepyeni bir dünyada geçirmeye karar verir. Bu ‘birinci dünya’ belki en zengin olan değildir ama en çok ‘dans’ edilendir. Ve dans etmek beden ve ruh için çok önemli bir şeydir...
Mobil İç Huzur, Ayşe Aybüke Samast, Türkiye, 5:33
“Mobil İç Huzur” değişim ve yer değiştirme süreçlerinde aynılaşan bireylerin kendilerini kurmalarını sağlayacak referansların ölçeğinin küçüldüğü fikrinden ilham alıyor. Sanatçı, insanlardan kendi huzur deneyimlerini kaydedip sosyal medya üzerinden paylaşmalarını istedi; gelen videolar bu çalışmanın bir parçası oldu.
Gösterim ve Sohbet :
LAB MODE “GEZİ HİKAYELERİ” |
16 Aralık 2013 Pazartesi, 19:00
Aynalı Geçit
Pankartlarda, duvarlarda, sosyal medyada espirili sloganlar ve güçlü imgeler, gökkuşağı renginde merdivenler, sokaklarda "duran adam"lar, gaz maskeli dervişler... Zeki ve provokatif videolar, belgeseller, remix’ler... Eylem sanata, sanat eyleme dönüşürken... Anaakım medya sessiz kalırken... Yaratıcı direniş Gezi Parkı protestolarının kalbinde yer aldı ve "Gezi Ruhu"nu besledi. Sosyal ve kültürel farklılıklarıyla insanlar haberleri yaymak ve seslerini duyurmak için farklı yöntemler ve alanlar buldu, benimsedi. Dijital medya ve kültür alanında faaliyet gösteren bir girişim olan MODE İstanbul da Gezi Ruhu'nu birlikte araştırmak, tartışmak ve gerek bireysel, gerek kolektif yeni medya yapıtları ortaya koymak için “Gezi (Medya) Lab”ini başlattı. Gezi Lab, MODE İstanbul’un uzun dönemlere yayılan farklı proje ve medya laboratuvarlarını içeren “Lab MODE” programı kapsamında düzenlendi.
Gezi Lab süresince her ay yapılan mini lab’lerde “Gezi'nin Sembolleri", "Video Eylem", "Cinsiyet ve Direniş", “Direnişin Mizahı”, "Direnişin Sesi" gibi farklı konular ele alındı. Davetli konuşmacılarla birlikte sohbetler ve tartışmalar, uygulamalı atölyeler düzenlendi. Tüm katılımcı sanatçılar Gezi'nin ön plana çıkarttığı farklı konuları ilişkilendirdi, vatandaşlık haklarını, sansürü, kentsel dönüşümü, kamusal alanı, kolektif aksiyonu, müştereklerimizi ve göçü konuştu, görüşlerini videolarla ortaya koydu. Tamamlanan videolardan bir seçki bu gösterimde izleyicilerle buluşacak; gösterimin ardından videoların yaratıcılarıyla yapılacak bir sohbet yer alacak.
Katılımcı Sanatçılar: Ayşe Aybüke Samast, Enes Uysal, Fatih Bilgin, Hande Zerkin, Hülya Mete, Hüseyin Çifel, Mehmet Sami, Tahribad-ı İsyan
Proje Ekibi: Gökçe Su Yoğurtçuoğlu (Proje Direktörü), Sena Başöz (Sanat Yönetmeni), Nagehan Uskan (Etkinlik Yürütücüsü)
GÖSTERİLECEK FİLMLER:
Gez, Fatih Bilgin, 3:09
Gezi Parkı’ndan başka yer kalmamıştı. Taksimin son ağaçları yurtsuzların yurdu, umutsuzların umudu olmuştu. Ağaçlar sırrını paylaşınca halkım gezdi, gezdi, gezdi de gezdi.
Sevgili İnsan, Hüseyin Çifel, 2:14
Bugün, istenildiğinde, herkesin bir arada olabileceğinin göstergesi. Bugün, bazılarımız etiketlerinden sıyrılıyorken, bazılarımızın empati kurmaya tahammülü olmadığının göstergesi. Bugün mesele insan. Bugün mesele öz. Bugün aslında sürecin ta kendisi…
Taksim AVM’si, Aybüke Samast, 1:51
Otoyol, rezidans ve AVM ağı kurmaktan öteye geçmeyen kentsel tasarım yaklaşımları Istanbul'u içinde yaşanılamaz bir rant fanusuna dönüştürmektedir. Hayatı bir tüketim yarışına indirgenen kentli için ise İstanbul içinden çıkılamaz bir kalıp haline gelmiştir.
Coaster Rec, Hande Zerkin, 1:25
Coaster lunaparktan bildiriyor.
Konup Göçer, Hülya Mete, 2:47
Bi video Beyoğlu üzerinden göçü anlatıyor, özellikle göçün döngüselliği vurgulayarak şehirdeki yer değiştirme politikasını sorguluyor.
Züleyha, Aybüke Samast, 3:05
Kendisi kendisi üzerinden en cok tükettirilen öğe olarak 'kadın'ın hegemonik erkek dünyasının içindeki rolü, beklentiler üzerinden kurulan bir podyuma sıkıştırılmıştır. 'Kadın'dan yana' olacak fikir ve yaklaşımlar ise erkek/sistem üzerinden kuruldukça eksik kalmaktadır.
Bir Seçimin Anısı, Enes Uysal, 5:03
Her ne kadar bize ait olmasa da, kendimizi belleğimiz aracılığı ile ifade ediyoruz.
Genitalya, Hülya Mete, 2:27
Bio-iktidar ve cinsiyetçilik her tarafı kuşatmış durumda. Hangi işi yapmamız gerektiğinden hangi cinsiyeti seçmemiz gerektiğine kadar iktidarın istekleri ile sarılmış durumdayız. İktidar, biz anlamadan fikirlerimize sızıyor. İzlediğimiz eğlenceli videolar ile cinsiyetçiliği tekrar tekrar üretiyoruz. Bu videolara farklı bir gözle bakmaya ne dersiniz?
Üryan, Hüseyin Çifel, 3:59
Toplumsal aynılığımızın aksine, etiketlerimizden sıyrılıp, kendi varoluş sürecimizde attığımız her adım ilerlememizi sağlarken, aynı zamanda da bir çeşit baskı altına girmemizi ve bunun sonucunda hayata karşı, en saf halimizle yer aldığımız bir direnişi de başlatır.
Bazı Ağaçlar ve Çocuklar Değişir, Fatih Bilgin, 2:18
Ağaçlar olarak tarihimizi derinden biliriz. Çocukluğumuz en eski yanımızdır. Yaşlı bir ağaç görünce geçmiş yıllarımızı hatırlarız. İki şey değişir: ağaçlar ve çocuklar.
Doğaya Yer Bırak, Enes Uysal, 3:31
Sürekli değişerek tekrar eden bir hikaye hakkında olan bu video, ‘68 Paris öğrenci ayaklanmasının arşiv görüntülerinden oluşmaktadır.
Dasein, Hande Zerkin, 1:58
Bir sabah uyandığımda ruhumun benden ayrıldığını hissettim. Koskoca bir boşluk… Ama çok üzülmedim. Ne de olsa var olmak her şey demek değil.
Direniş, Aybüke Samast, 3:30
Gezi sürecinde yasananlar insan olmanın gereğiydi. Anti-söylemin coğu zaman dayandığı dini kaynaklar, en temelde insanın doğrudan, haklıdan yana olması, birbirini kollaması, zulme karşı sessiz kalmaması, organize olması gerektiğini vurgulamaktadır. Gezi olaylarında hepimizi etkileyen, katılımı artıran en önemli etken de bu en insani özelliklerin topluca ortaya çıkması ve hak uğruna birleşen bireyselliklerin kolektif süreci oldu.
Hangi Işıklar?, Mehmet Sami, 2:39
“Hangi Işıklar?”, samimiyetsiz ama riyakar olmayan, dengesizliğini bir yandan sorgulayan, neyse ki hak etmeyişin filmi.
Sıfır ve Bir, Hande Zerkin, 1:58
“Sıfır”, aritmetikte “0” rakamını simgeler ve bir niteliğin yokluğunu temsil eder.
“Bir”, sayı ve rakamdır. Doğal sayı sisteminde “0”dan sonra gelir.
Gezizekalılar, Sulukule Çocuk Sanat Atölyesi, 5:16
Lab MODE kapsamında, Sulukule Çocuk Sanat Atölyesi’nde, hip hop grubu Tahribad-ı İsyan üyeleri dahil altı gençle bir remix atölyesi gerçekleştirildi. Genç sanatçılar, Gezi Lab katılımcılarının da katkılarıyla remix metodunu kullanarak “Gezizekalılar” adlı şarkılarına müzik video hazırladılar. Atölyenin ana eğitmenliği Serdar Ferit, videonun ana editörlüğünü Fatih Bilgin üstlendi.
Belgesel yönetmeni olarak haklarınız nelerdir? Yapım şirketiyle sözleşme yaparken nelere dikkat etmelisiniz? Belgeseliniz için röportaj yaptığınız çocukların ailesinden izin almanıza gerek var mı? 5. İnsan Hakları Filmleri Festivali kapsamında düzenlenen Hukuki Bilgilendirme toplantısı, belgesel sinemacılar için önem taşıyan bu ve benzeri sorulara cevap vermeyi amaçlıyor. Belgeselci Vuslat Saraçoğlu moderatörlüğünde gerçekleşecek toplantıda, hukuki bilgilendirme de İşmen Gunalçin Avukatlık Ortaklığı’ndan Avukat Arzum Gunalçin ve Gizem Ersun tarafından yapılacak. Belgeselle uğraşıyor ve fikri mülkiyet haklarınızdan haberdar olmak istiyorsanız bu toplantıyı kaçırmayın.
Hangi İnsan Hakları? Film Festivali Çocuk Atölyeleri, Van depremi sonrası bir araya gelen bir grup gönüllü tarafından başlatıldı ve atölyeler kapsamında risk altındaki çocuklarla resim, stop-motion animasyon, radyo oyunları, kısa film ve belgesel çalışmaları yapıldı. İki senedir de cezaevlerinde çocuklarla film gösterimleri ve atölyeler gerçekleştiriyoruz. Bu sene ayrıca Suriyeli mülteci çocuklarla olan atölyelerinin ilkini Reyhanlı'da yaptık. İstanbul’daki Suriyeli ve diğer mülteci çocuklarla resim, video ve belgesel atölyeleri ise 7, 14 ve 16 Aralık’ta İkitelli’de, 10 ve 11 Aralık’ta Üsküdar’da gerçekleşiyor.
Bu atölyeleri tüm seneye ve daha geniş bir coğrafyaya yaymayı umuyoruz. Bu nedenle, Hangi İnsan Hakları? Film Festivali gönüllüleri olarak, Çocuk Atölyelerini hem başka kentlere hem de İstanbul’daki farklı semtlere taşıyabilmek ve devam ettirebilmek amacıyla, atölye içerikleri açısından katkı verebilecek, farklı mahallelerdeki çocuklara ulaşmak konusunda destek olabilecek herkesi toplantımıza bekliyoruz.